Çalışanlarınızı Daha Mutlu Hale Getirerek Başlayın!

Mutlu çalışanlar mutlu müşteriler demektir!
Mutlu müşteriler mutlu işveren demektir!

Gerçekten mükemmel bir müşteri hizmeti ve müşteri deneyimi, yalnızca mutlu ve iş yerinde çalışanlar tarafından sağlanabilir. Çalışanlarınız mutlu olduğunda, müşterileriniz de mutlu olur. Müşterileriniz mutlu olduğunda, markanıza daha sadık olurlar, işiniz daha fazla kar elde ederken size daha fazla para harcarlar.

Ancak gerçek şu ki, Gallup’un Küresel İş yeri Durumu konusundaki araştırmasına göre, dünya çapındaki çalışanların sadece %13’ü aslında işte çalışıyor. Başka bir deyişle, her sekiz işçiden biri psikolojik olarak işlerine bağlıdır ve muhtemelen kuruluşlarına olumlu katkılarda bulunmaktadır. % 63’ü ‘sadık değil’ ve %24’ü ‘çoktan ayrıldı’, bu da işlerinde mutsuz ve verimsiz olduklarını gösteriyor.

Peki onları nasıl daha mutlu ve daha sadık hale getirirsiniz? İyileştirilmiş tazminat paketlerinin yanı sıra, uzun süreli çalışan memnuniyetini teşvik etmenin başka yolları da olabilir. İşte iş yerinde katılımı artırmak ve çalışanlarınızı daha mutlu etmek için 5 temel adım.

  1. Çalışanlarınız için SMART hedefleri belirleyin
    Kuruluşunuzun kesinlikle büyük hedefleri olmasına rağmen, çalışanlarınızın bir gecede onlara ulaşmasını kesinlikle bekleyemez ve talep edemezsiniz. Bunun yerine, SMART (spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi, zamana dayalı) hedefler belirleyin. Her büyük hedef, çalışanlarınızın odaklanmış, motive ve bağlı kalırken onlara ulaşmasını kolaylaştırmak için daha küçük SMART hedeflerine ayrılmalıdır.
  2. Endişelerini ve fikirlerini dinleyin
    Şeffaf iletişim, olumlu ve destekleyici bir çalışma ortamı oluşturmak için kritik öneme sahiptir. Bazen tüm çalışanlarınızın duyulması ve seslerinin önemli olduğunu bilmesidir. DDI Trend Research’e göre, ankete katılan çalışanların% 35’i patronlarının asla kendilerini dinlemediğini veya sadece bazen işle ilgili endişelerini dinlediğini söyledi. Katılımı artırmak için, çalışanlarınızı aktif olarak dinlediğinizden
    emin olun, seslerinin önemli olduğunu bildirin ve gerektiğinde harekete geçin. Dahası, çalışanlarınızın işinize katkıda bulunacak gerçekten değerli fikirleri olabilir.
  3. Büyümeye yer açın, eğitim verin ve güçlendirin
    Profesyonel gelişim ve eğitim yoluyla çalışanlarınıza yatırım yapmak, çıkmazlık yada tükenmişlik hissetmemelerini sağlayacaktır. Onlara her zaman öğrenme, ilerleme ve büyüme fırsatları olduğu ve kuruluşunuzun potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmakla ilgisi olduğu hissi verecektir. Müşteri hizmetleri çalışanları söz konusu olduğunda, onlara gerekli tüm müşteri hizmeti araçlarını sağlamak ve müşteri sorunlarına esnek bir şekilde yanıt vermeleri için onları güçlendirmek de önemlidir. Son nokta kritiktir, çünkü müşteriler sadece senaryoyu takip etmek yerine, bireysel ihtiyaçlarına göre dinleyen ve eylemde bulunan çalışanlara olumlu tepki verirler.
  4. Motivasyonlarını yüksek tutun
    Motivasyonun olmaması ilgi ve üretkenlik eksikliğine yol açar, bu yüzden çalışanlarınızı sürekli motive etmelisiniz. İşverenler, çalışanlarını motive etmeye çalışırken genellikle işareti kaçırmaktadır. Para, faydalar ve cömert avantajlar kesinlikle önemlidir, ancak düşündüğünüz kadar değil. Araştırmalar paranın aslında kısa ömürlü bir motivasyon aracı olduğunu ortaya koyuyor. Boston’un Northeastern Üniversitesi yönetim ve örgütsel gelişim profesörü Leonard J. Glick, çalışan motivasyonunun çalışmanın zorluğundan, işin amacından, öğrenme fırsatından ve katkıda bulunma fırsatından geldiğini söylüyor.
  5. Doğru yöneticileri seçin
    Gallup’a göre, çalışan katılımının düşük olmasının temel nedenlerinden biri kötü yöneticilerdir. Kötü yönetim, çalışanlarınızın moralini, sağladıkları müşteri hizmet düzeyini ve hatta ürün kalitesini olumsuz etkileyebilir. Gerçekten büyük yöneticiler duygusal istikrar, coşku ve kendine güven sergileyen liderlerdir. İyi yöneticiler etkili iletişimciler ve problem çözücülerdir. İyi organize olmuşlardır ve verimli, işbirlikçi ve canlı bir çalışma ortamı yaratabilmektedirler.